Öğretmene Sıkıntı Anlar Yaşattılar: Ankara’da Bir Lisede Çekilen Manzaralar “Pes” Dedirtti

Ankara’da bir lisede çekildiği argüman edilen manzaralar toplumsal medyada gündem oldu. İmgelerde bir küme öğrencinin ders anlatmaya çalışan öğretmenle dalga geçtiği, fizikî temasa varacak formda üzerine yürüdüğü görüldü. Öğretmen sınıfta zor anlar yaşarken, bir türlü dersini de anlatamadı.

‘İsim vermeyeyim lakin İstanbul’da bir liseye atandım. Sarfiyat gitmez okuldaki arkadaşlar en makûs sınıfları bana iteledi. Mesela sınıfın bir tanesi tam tekrara kalmış çocuklardı. Adam sınıfta kalmış, ikinci yılı ve hala okul numarasını imtihan kâğıdına yanlış yazıyordu. O denli çocuklar var.

Sınıfa birinci girdiğimde gördüğüm görünüm karşısında düşündüğüm tek şey şuydu. B. yedim. Tabi biraz bağır çağır ilerliyoruz ancak olmuyor. Haydi ben gencim, öfkemin nereye varacağını hesap edemiyorlar. Ondan galiba, tekrar duruyorlardı. Yaşlı hocalar, bayanlar ders falan işleyemiyordu.

Telefonun sesini bunların çok sevdiği müziklerden biri yaptım günün birinde. Eşime dedim ki beni şu saatte arayacaksın. Unutma sakın. Aradı, bunların sevdiği tırt müziklerden biri çalıyor. Hepsi “vayyy hocam, vovvv hocam siz de mi seviyorsunuz?” Falan dediler. Kulağım kanasa da sevdikleri iki üç şarkıyı daha birlikte dinledik. Ulan sonra en rahat ettiğim sınıf oldu bu. Yalnızca bunların saçma sapan bir zevklerine eşlik ettim diye. Bahtımız yaver gitti de elektrik aldı çocuklar. Yoksa rezalet bir yıl geçirecektim.

Ben bu türlü birkaç okulda bulundum İstanbul’da. Vallahi çok yoruldum. Meskene giderken yürüyerek gidiyordum, saatlerce yürüyordum ki meskene varınca öfkemi eşimden çıkarmayayım. Sakinleşip varıyordum konuta.

İyi bir okulda olan arkadaşlardan kat kat efor sarfediyordum. En kolay toplumsal hayat kurallarını vermek için bile birkaç ders uğraştığımız oluyordu. Bu türlü liselerde tek sıkıntınız mevzuyu öğretmek değildir. Çok daha fazla şeyle muhatap olursunuz. Anlatsam ne öyküler olur. O yüzden bazen öğretmenlere laf ederken düşünmeniz lazım.

Bu işin tatilleri var, günde 4-5 saat çalışıyorsunuz falan diyorsunuz ancak bakın konu şu sınıfa girip 40 dk sabretmekten çok daha fazlası. Rastgele bir meslek lisesindeki öğretmen yazsın şuraya.

Ben idareciliğe kaçtım. Sonra İstanbul’dan İzmir’in bir ilçesine kaçtım. Artık öğretmenlik yaptığımı hissediyorum. Evvelden öteki bişeymiş yaptığım.‘