Suya Götürüp Susuz Getiriyorlar: Profesyonelce Palavra Söyleyen Burçlar

Akrep, zodyağın stratejisti. Hislerini kolay kolay belirli etmeyen bu burç, palavra söylediğinde de tıpkı bir satranç oyuncusu üzere birkaç atak sonrasını hesaplar. Gerektiğinde sessiz kalarak manipülasyon yapabilir, bazen ise yalnızca bilginin bir kısmını paylaşarak istediği algıyı oluşturur. Onu fark etmek zordur; zira yüz sözü sabit, sesi istikrarlı, yansısı ölçülüdür. Akrep palavrası çıkar için değil, ekseriyetle duygusal denetimi elinde tutmak için söyler. Bu yüzden fark edildiğinde bile, söylediği palavra birçok şahsa “mantıklı” gelir.

İkizler burcunun zekâsı ve bağlantı marifeti onu sözlerin ustası yapar. Öyküyü anında uydurabilir, cümleleri o denli ustalıkla kurar ki karşısındakinin şüphelenmesi bile vakit alır. Fakat bu burcun palavrası genelde savunma gayelidir; sıkıştığında, huzursuz hissettiğinde yahut eğlenceli bir öykü yaratmak istediğinde başvurur. En büyük ipucu, daima değişen detaylardır. Bir gün “o gün hava sıcaktı” der, sonraki gün “soğuktu” diyebilir. Yani yakalanmak istiyorsanız, sabırlı olun ve onun kendi kelamlarıyla çelişmesini bekleyin.

Oğlak genelde dürüsttür; lakin iş kelam konusu olduğunda profesyonelce palavra söyleme potansiyeli yüksektir. Bu burç, amacını korumak ve prestiji zedelememek için gerekirse gerçeği diplomatik biçimde evirip çevirir. Palavrası, etik bir strateji üzere görür; zira onun için sonuç, sürecin önündedir. Soğukkanlılığı sayesinde de kimse kolay kolay fark etmez. Lakin dikkatli biriyseniz, tonlamasındaki çok resmiyet ve cümlelerin fazla hesaplı oluşu sizi şüphelendirebilir.

Terazi tabiatı gereği kimseyi kırmak istemez. Bu yüzden “beyaz yalan” kavramını en çok kullanan burçlardan biridir. Gerçekleri gizlerken bile şık davranır, sözleri itinayla seçer. Profesyonelce palavra söyleme mahareti, diplomatik tabiatından gelir. Toplumsal ortamlarda tansiyonu azaltmak için bazen doğruyu saklar, bazen de herkesi memnun edecek versiyonunu anlatır. Fark edilmesi sıkıntı olsa da, Terazi’nin palavrası genelde duygusal dengeyi müdafaaya yöneliktir, makus niyetli değildir.

Balık, duygusal zekâsı sayesinde palavrası bir kurgu üzere anlatabilir. Empati gücü o kadar yüksektir ki, karşısındaki bireye duymak istediği şeyi sezgisel olarak bilir ve o tarafta konuşur. Bu da onu ikna edici yapar. Fakat Balık’ın palavrası genelde savunma sistemidir; kendini yahut sevdiği birini müdafaa refleksiyle hareket eder. Gerçeği saklarken duygusal görünür, bu da palavrasını “inandırıcı” kılar. Yeniden de iç dünyasında büyük bir suçluluk hisseder.