ABD hava savunma sistemleri yetersiz kaldı: Katar, Çelik Kubbe’yi radarına aldı

Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Şeyh Suud bin Abdurrahman El Sani, geçtiğimiz haftalarda Ankara’da üst seviye temaslarda bulunmuştu.  

Bu ziyarette, yerli ve ulusal proje Çelik Kubbe Katar’ın ağır ilgisini çekti. 

Katar, Çelik Kubbe’ye yeşil ışık yaktı…

KATAR TARAFINDAN DOĞRULANDI

ABD üretimi hava savunma sistemleriyle İsrail ataklarını durduramayan Katar, yönünü Türkiye’ye çevirdi. 

Mevcut Patriot ve NASAMS sistemleri alçak irtifada yetersiz kalırken, 9 Eylül 2025’teki İsrail saldırısı da engellenememişti. 

Katar kritik tesislerini güçlendirmek maksadıyla radarına Çelik Kubbe’yi aldı. 

Ayrıca, El Sani’nin Ankara temaslarının akabinde Doha’nın Çelik Kubbe teklifini incelediğini doğruladı.

AÇIĞIN ASELSAN TARAFINDAN KAPATILMASI AMAÇLANIYOR

İsrail, 9 Eylül 2025’te, başşehir Doha’da Hamas’ın üst seviye liderliğine karşı hava saldırısı düzenlemişti. 

Katar’ın ABD imali Patriot ve NASAMS tabanlı mevcut hava savunması, İsrail hücumlarını durdurmada yetersiz kalmıştı.

Söz konusu hava savunma sistemleri, orta ve yüksek irtifalarda güçlü bir kapsama sağlasa da alçak irtifadaki tehditlere bariz boşluk barındırıyor.

İnceleme sonunda verilen kararla birlikte, açığın ASELSAN sistemleri tarafından kapatılacağı belirtiliyor. 

DAHA DÜŞÜK MALİYETLİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR SAVUNMA KATMANI OLUŞTURULACAK

Çelik Kubbe kararının olumlu istikamette olması durumunda, Katar, kritik tesislerini savunmada, ABD ile tam uyumluluğunu korurken kendi angajman derinliğini de arttırmayı başaracak. 

Öte yandan, sistem, bilhassa İHA ve seyir füzesi tehditlerine karşı büyük bir avantaj sağlayacak.

Daha düşük maliyetli ve sürdürülebilir savunma katmanı oluşturulacak. 

KÖRFEZ ÜLKELERİNDEN TÜRKİYE’YE AĞIR İLGİ

Katar’ın Çelik Kubbe kararı, bölgesel iş birliğinin habercisi olurken, Suudi Arabistan’ın NEOM kapsamında oluşturacağı hava kalkanı için Türk tahlillerini incelediğine dair argümanlar da gündeme geldi. 

Azerbaycan ve Umman da erken kademede Çelik Kubbe’ye ilgi gösterirken, Türk savunma sanayi Körfez pazarında artan bir üne kavuştu. 

TÜRKİYE’NİN ÇELİK KUBBESİ HAKKINDA BİLİNENLER

Türkiye’nin yerli ve ulusal savunma teknolojileri alanındaki en dikkat cazibeli projelerinden biri olan Çelik Kubbe hava savunma sistemi, savunma sanayi kaynakları ve kamuoyuna yansıyan bilgilere nazaran test ve geliştirme evrelerini süratle sürdürüyor.

Proje, yalnızca bir hava savunma sistemi olmanın ötesinde, Türkiye’nin savunma alanında bağımsız ve sürdürülebilir bir teknoloji ekosistemi kurma amacının değerli bir modülü olarak görülüyor.

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde yürütülen projede ASELSAN, ROKETSAN ve HAVELSAN üzere Türkiye’nin önde gelen savunma firmaları yer alıyor.

Sistem; radar, elektro-optik sensör, komuta denetim altyapısı ve kısa, orta ve uzun menzilli füze önleyicilerden oluşuyor. Hisar-A, Hisar-O ve Hisar-U (Siper) üzere hava savunma füzeleri, sistemin önleyici ögeleri ortasında yer alıyor.

1-2 YIL İÇİNDE ÜLKE GENELİNDE YAYGINLAŞTIRILMASI BEKLENİYOR

Çelik Kubbe, çok katmanlı bir yapıya sahip. Bu sayede; seyir füzeleri, balistik füzeler, insansız hava araçları, savaş uçakları ve güdümlü mühimmatlara karşı yüksek aktiflik göstermesi hedefleniyor.

Sistemin en dikkat çeken özelliklerinden biri ise, yapay zekâ dayanaklı tehdit tahlili ve otomatik müdahale kabiliyetine sahip olması. Bu sayede tehditler daha isabetli bir biçimde tespit edilip, süratli bir biçimde etkisiz hale getirilebiliyor.

Ankara idaresi, sistemi bilhassa stratejik bölgelerde etkin hale getirmek üzere planlama yapıyor. Bu kapsamda birinci etapta, Ankara ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali üzere kritik altyapılarda konuşlandırma çalışmaları başladı. Önümüzdeki 1-2 yıl içinde farklı bölgelerde kademeli olarak devreye alınması ve ülke genelinde yaygınlaştırılması bekleniyor.

Çelik Kubbe’nin birebir vakitte deniz platformlarında da kullanılabilir biçimde geliştirildiği, bu tarafıyla Türkiye’nin hem kara hem de deniz ögelerini kapsayan entegre bir hava savunma ağı kurmayı hedeflediği söz ediliyor. Sistem, NATO standartlarıyla uyumlu olacak biçimde geliştiriliyor ve ilerleyen devirde ihracat potansiyeli taşıyan stratejik bir eser olması da öngörülüyor.