Ersan Şen, Beyoğlu’ndaki taciz davasında verilen tahliye kararını Ensonhaber’e yorumladı

  • 03 Ara 2025 01:42
  • Güncelleme: 03 Ara 2025
    3 dk. Okuma Süresi

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde genç bir kadına yönelik taciz görüntülerinin ardından gözaltına alınan iki şüphelinin tutuklandıktan bir süre sonra tahliye edilmesi, kamuoyunda büyük tepki topladı.

Konuyla ilgili ceza hukukçusu Ersan Şen, Ensonhaber’de Çağlar Cilara’ya süreci hukuki çerçevede değerlendirerek kararın neden tartışma yarattığını anlattı.

“OLAY, YENİ CEZA PAKETİNİN KAPSAMINDA DEĞİL”

Ersan Şen, olayın tarihinin 23 Eylül 2024 olduğunu belirterek, gündemdeki yeni infaz düzenlemesiyle ilişkilendirilen iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Henüz yasalaşmamış düzenlemeler üzerinden yapılan yorumların yanlış olduğuna dikkat çekti.

SUÇ NİTELİĞİ TARTIŞMASI: BASİT Mİ, NİTELİKLİ Mİ?

Görüntüleri izlediğini belirten uzman hukukçu, olayın “basit cinsel saldırı” olarak değerlendirilmesinin tartışmalı olduğunu ifade etti:

“Nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs” olabileceğini,

Birden fazla kişinin birlikte hareket ettiği izlenimi bulunduğunu,

Görüntülerin “hiç hoş olmadığını” ve zorlamanın açıkça görüldüğünü belirtti.

Mahkemenin, şüphelilerden biri için 9 yıl, diğeri için 7,5 yıl hapis cezası verdiği; ancak suçun vasfında iddianame ile mahkeme arasında farklı görüşler olabileceği ifade edildi.

“HÜRRİYETİ TAHDİT” TARTIŞMASI

Mahkemenin, mağdurun hürriyetinin tahdit edildiğine ilişkin yeterli unsur görmediği aktarılırken hukukçu, görüntülerin bu yönde tartışmaya açık olduğunu söyledi.

Müdahale edilmeseydi olayın daha ağır sonuçlara varabileceği değerlendirmesinde bulundu.

TAHLİYE KARARI NEDEN VERİLDİ

Ersan Şen, tahliyenin gerekçelerini şöyle sıraladı:

Şüphelilerin bir yıldan fazla tutuklu kalmış olmaları,

Dosyanın istinaf ve olası Yargıtay sürecinin uzun sürebileceği,

Hakimin “ölçülülük ilkesi” çerçevesinde adli kontrol uygulamayı tercih etmesi.

“Tutuklama bir tedbirdir; cezanın infazıyla karıştırılmamalıdır” diyen hukukçu, kararın hukuken mümkün olmakla birlikte toplum vicdanında karşılık bulmadığını belirtti.

“TOPLUM VİCDANI, BU KARARI KABUL ETMİYOR”

Hukukçu Ersan Şen, pek çok meslektaşıyla görüştüğünü ve genel kanaatin şu olduğunu aktardı:

Olay vahim,

Müdahale olmasa suçun boyutu ağırlaşacak,

Şüphelilerin davranışları ısrarlı ve sistematik,

Toplumun bu tür faillere karşı caydırıcı tutum beklentisi yüksek.

“Benim vicdanım bu kararı kabul etmiyor” diyerek karara yönelik kişisel değerlendirmesini de aktardı.

“BU KİŞİLER NASIL DIŞARIDA DOLAŞIYOR” SORUSU

Kamuoyunun en çok merak ettiği soruya da değinen hukukçu, meseleye daha geniş bir çerçeveden bakılması gerektiğini söyledi:

Devletin görevi sadece cezalandırmak değil, suçun işlenmesini önlemek,

Ceza adalet sisteminin tutarlılık ve caydırıcılık sorunu bulunduğunu,

Ceza ve infaz yasalarının yıllar içinde “yapboza” döndüğünü vurguladı.

“OLAY, BASİT BİR SUÇ DEĞİL”

Son olarak Ersan Şen, olayın ağırlığına tekrar dikkat çekerek şu görüşü paylaştı:

Olayın “basit cinsel saldırı” kapsamında değerlendirilemeyeceğini,

Görüntülerin suçu nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs seviyesine taşıdığını,

Mağdurun yaşadığı korku ve cinsel dokunulmazlığa yönelik tehditlerin son derece ciddi olduğunu belirtti.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar