İstanbul’da trafikte yol verme arbedesinde bıçaklandı: Abdülhamit, kaygı dolu anları anlattı

İstanbul Şişli’de trafikte dehşet anları…

İstanbul Şişli İzzetpaşa Mahallesi’nde 11 Kasım Salı günü saat 20.30 sıralarında meydana gelen olayda, trafikte seyir halindeyken minibüs şoförü Abdülhamit Han Ala ile motosiklet şoförü ortasında yol verme nedeniyle tartışma çıktı. 

BIÇAKLA SALDIRDI

Tartışmanın büyümesiyle motosikletin gerisindeki Şafak B., cebinden çıkardığı bıçakla minibüs şoförü Abdülhamit Han Ala’yı kolundan, yanında bulunan A.K.’yi ise kalbinin altından bıçakladı.

2 GENÇ HASTANEYE KALDIRILDI

Yaralanan A.K., can havliyle koşarak sokağa girerken, Şafak B. de peşinden bir müddet kovaladı.

Ardından motosiklet şoförü Ferhat Sefa Ö.’nün yanına dönen kuşkulu, motosiklete binerek olay yerinden uzaklaştı.

O anlar güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sıhhat takımları sevk edildi.

Yaralı Abdülhamit Han Alan ve A.K.’ye birinci müdahaleyi yapan sıhhat takımları, 2 genci ambulansla hastaneye kaldırdı.

ÇIKARILDIĞI MAHKEMECE TUTUKLANDI

Yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. Olayla ilgili çalışma başlatan Şişli Asayiş Ofis Amirliği grupları, etraftaki güvenlik kameralarını inceleyerek şüphelilerin motosikletli 2 kişi olduğunu belirledi.

Yapılan çalışmalarda kimlikleri tespit edilen Şafak B. ve Ferhat Sefa Ö., Şişli Asayiş Ofis Amirliği grupları tarafından yakalandı.

Gözaltına alınan şüphelilerden Şafak B., ‘Kasten yaralama’ hatasından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Motosiklet şoförü Ferhat Sefa Ö. isimli makamlarca özgür bırakıldı. Olayda kullanılan bıçağa polis tarafından el konuldu.

“ARKASINDAKİ ASLINDA ALKOLLÜYDÜ, BANA KÜFÜR ETTİ”

Olayla ilgili konuşan Abdülhamit Han Alan, şöyle dedi:

Ben ve 3 arkadaşım, arkadaşımın nişanlısı ve kız kardeşi olmak üzere oradan üst yanlışsız çıkıyorduk. Şişli tarafına hakikat gidiyorduk. Bakkalda durdum arkadaşıma ‘Şuradan bir paket sigara al gel. Ben de seni bekliyorum’ dedim. Arkadaşım bakkaldayken ben de öbür arkadaşımla otomobilin içine sohbet ediyorduk. Sonra 2 şahıs geldi, mavi motorlu. Bana dedi ki, öndeki, ‘Kardeşim yol verir misin geçeceğim’ dedi. Ben de ‘Buyur ağabey’ dedim. Camdan başımı çıkardım, geçiyor mu diye bakıyordum. Gerisindeki esasen alkolüydü. Bana küfür etti Ben de ‘Ne diyorsun lan sen’ dedim. Yanımdaki arkadaşım da ona küfür etti.

“KAFAMI SAĞA ÇEVİRİNCE 3 DEFA SAPLADI ZATEN”

O da ‘Ne’ dedi, ben başımı sağa çevirdim. Başımı sağa çevirince koluma 3 defa sapladı zati. Ben anladım bıçaklandığımı. Yanımdaki arkadaşım da benim bıçaklandığımı görüp, o arkadaşı dövmeye indi, o da vuruldu. Sonra olayın farkına varınca ben ileriye çektim. İleride durdum ve oradaki vatandaşlardan yardım istedim. Arkadaşımı da kovaladı o şahıs, beni vuran çocuk. Onu da vurdu ve kovaladı. Bakkalın içindeki arkadaşım da şokta kaldı. O da kaçmaya başladı. Adamlar da onun peşine gitti. Olayla ilgili benim gözlemlediğim bunlar. Ben vurulduktan sonra olanlar da bunlar.

“VURULMASI GEREKEN EN YANLIŞ İNSANI VURDULAR”

Abdülhamit Han, “Benim şahısla hiçbir biçimde sorunum yok. Ben yol verme davasına vurulan bir çocuğum. Vuruldum yani. Kolum tahminen sakat da kalabilirdi. Tendonlarım koptu, damarlarım parçalandı. Ben birşey söylemiyorum. Yani vurulması gereken en yanlış insanı vurdular. Kimse kusura bakmasın” tabirlerini kullandı.