Koreliler Uyurken Ağızlarını Oysa Bu Yüzden Bantlıyormuş

Günümüzde ağız bantlama, uyku sırasında burun nefesini teşvik eden teknik üzere görülebilir. Lakin uzmanlara nazaran bu yaklaşımın temeli, binlerce yıl öncesine uzanan nefes prensiplerine dayanıyor. 

Yoga ve Antik Çin Tıbbı’nda burundan nefes almak, güç akışını düzenleyen ve zihni sakinleştiren temel bir kural olarak kabul ediliyordu. Öğretilerde ağız nefesi dengesizlik olarak görülüyor, yanlışsız nefesin burundan alınması gerektiği vurgulanıyordu.

Tıpta ise ağızdan nefes almanın tesirleri birinci defa 19. yüzyılda kayıt altına girdi. Amerikalı ressam ve araştırmacı George Catlin, Kızılderili kabileler üzerinde yaptığı gözlemlerde burun nefesinin hayat kalitesini direkt etkilediğini fark etti. 1869’da yayımladığı ‘Shut Your Mouth and Save Your Life’ kitabında, çocukların uyurken bile ağızlarının kapalı tutulması gerektiğini yazdı.

1900’lü yılların başına gelindiğinde ortodontistler ve pediatri uzmanları ağızdan nefes alan çocuklarda bariz değişiklikler fark etmeye başladı. Diş bozuklukları, dar çene gelişimi ve uzun yüz yapısı üzere karakteristik meselelerin ağız nefesiyle bağlantılı olduğu raporlandı.

1950’lerde Rus doktor Konstantin Buteyko’nun kronik teneffüs meseleleri üzerine yaptığı çalışmalarla burun nefesinin ehemmiyeti yine gündeme taşındı. Buteyko usulü kapsamında birtakım hastalarda gece ağız kapatma uygulamaları nizamlı olarak kullanılmaya başlandı.

Bugün ise Kore’de ağız bantlama, hem horlamayı azaltma hem de ağız kuruluğunu engelleme emeliyle sıkça tercih edilen bir alışkanlık haline gelmiş durumda.

Ağız bantlamanın savunucuları tekniğin burun nefesini geliştirdiğini, daha yeterli oksijenlenme sağladığını ve horlamayı azalttığını öne sürüyor. Burun nefesinin havayı filtrelemesi, nemlendirmesi ve ısıtması üzere doğal fonksiyonlar göz önünde bulundurulduğunda bu teoriler mantıklı geliyor. Bazı küçük çalışmalarda ağız bantlamanın horlamayı azalttığı da raporlandı.

Bilimsel kanıtı ise hala oldukça sınırlı. Yapılan araştırmalar hem az sayıda katılımcıyla yapılmış hem de sonuçlar tutarlı değil. Örneğin küçük bir çalışma 30 kişide horlamanın azaldığını gösterirken, başka bir araştırma astımlı 36 kişide hiçbir değişiklik bulmadı.

Daha önemlisi, ağız bantlamanın risk taşıdığı durumlar da var. Burun tıkanıklığı, alerji, sinüzit, deviye septum, büyümüş bademcik, kalp problemleri veya uyku apnesi yaşayan kişilerin bu yöntemi kesinlikle doktor kontrolü olmadan denememesi gerekiyor. Yani herkes için uygun değil diyebiliriz.