Özgür Özel’den Kılıçdaroğlu’na: CHP, İmamoğlu’nun üzerine beton dökmez

CHP’de parti içi hengame son devirde yine alevlendi.

İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra uzunca bir müddet sessiz kalan eski Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu, İBB iddianamesinin hazırlanmasından sonra nihayet sessizliğini bozdu.

“CHP SÜRECİN İÇİNDE OLMALI”

CHP’nin İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmeye gidecek komiteye üye vermemesi nedeniyle tenkit oklarına gaye olduğu gün, bir görüntü yayınlayan Kılıçdaroğlu, yeni idare ile yine tansiyonu artırdı. 

CHP’nin İmralı tavrını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi devlete istikamet çizer. Milletimizin Cumhuriyet Halk Partisi’nden beklentisi kardeşlik sürecinde öncü olması ve sürece istikamet çizmesidir.” dedi.

“CHP RÜŞVET VE YOLSUZLUK TEZLERİNDE ARINMALI”

Kılıçdaroğlu’nun “Cumhuriyet Halk Partisi rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleri ile anılamaz, bunlarla bir ortaya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk savlarıyla yol alamaz, derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir.” ifadeleri büyük reaksiyon çekerken CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den konuya ait birinci açıklama geldi.

Cumhuriyet gazetesine konuşan ve CHP’de koltuğun Atatürk’ten miras olduğunu belirten Özel, bunun için hem genel lidere hem evvelki genel liderlere yaklaşımın çok ihtimamlı olması gerektiğini söyledi.

“KILIÇDAROĞLU’NUN AÇIKLAMASI PARTİYİ ÇOK ÜZDÜ”

Kılıçdaroğlu’nun son açıklamasının partide büyük reaksiyona neden olduğuna dikkat çeken Özel, “Tabii son açıklama parti tabanında ve CHP’ye umut bağlayanlarda önemli bir reaksiyona yol açtı. Bu reaksiyonların önünü almakta zahmet çekiyoruz. CHP; tahlil süreci noktasında kurul fikrinin sahibi, 29 unsurluk bir demokratikleşme paketini masaya koydu.

Kendisine yapılan bütün ataklara karşın, masadan kalkma istikametindeki talepleri göğüsledi. İmralı’ya gitme noktasında da halini belirlemişken, bu tutumun eleştirilmesi ve partinin tarihini, vicdanını ve siyasi konumunu ortak akılla belirlemişken buna çok kestirmeden bir reaksiyon gösterilmesi partiyi çok üzdü.

Diğer taraftan; biz 19 Mart’ın gelişini çok evvelce bir darbe mekaniği işliyor diye görmüştük. Evvelce siyasi vazife yapmış birisi, özel misyonla İstanbul’a gitti. Gittiği günden beri bir hazırlık yapıyordu. Yargıçlar, savcılar kararlarıyla konuşur. İktidar yanlısı gazeteye mülakat verecek kadar siyasallaşmış bir yargının yazdığı ve hiçbir somut kanıta dayandıramadığı bir iddianamenin değerlendirilmesi esasen kabul edilemez.” sözlerini kullandı.

“CHP, İMAMOĞLU’NUN ÜZERİNE BETON DÖKMEZ”

Özel kelamlarına şöyle devam etti:

“CHP geçmişte de misal şeyler yaşadı, belediye liderlerine hücumlar oldu, misal argümanlar oldu.

Bugünkünü ispat sayarsanız, delil sayılabilecek tezler oldu. O gün yapmadığımızı, bugün 15.5 milyon kişinin cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Ekrem İmamoğlu’na yapacak; onu yalnızlaştıracak, kendi tabiriyle ‘üzerine beton dökecek’ bir işin içinde CHP olmaz. Halkın yüzde 65’i iddianamenin siyasi olduğunu düşünüyor. CHP tabanının yüzde 95’i bunu siyasi görüyor.

“İDDİANAMEYİ KIYMETLENDİRMENİN BİR MANASI YOK”

Bu kaideler altında iktidar ve onun yargı kolları başkanı olarak nitelendirdiğim kişi çaresiz. Burada iddianameyi kıymetlendirmenin bir manası yok. Mazur görülebilecek bir tarafı yok. Görülmemiş bir dava üzerinden arkadaşlarımızı kamuoyu önünde tartışmanın manası yok.

Bu iki açıdan mevcut genel lider olarak zorlandığımı söz etmeliyim. Fakat sakinliğimizi, sağ duyumuzu korumak zorundayız. Sonuçta Kemal Bey’i de arayıp kurultaya davet edeceğim. Ben Kemal Bey’in bu açıklamasının parti tarihinde bir istisna olarak kalmasını ümit ediyorum. Bunun için üzerime düşen bir şey varsa yapacağım. Kendisini kurultaya da davet edeceğim.”