Sinan Engin: Rafa, Beşiktaş’ı küçümsüyor

Beşiktaş forması giyen Rafa Silva’nın menajerlik şirketi, Portekizli futbolcunun siyah-beyazlı kulüpten ayrılarak mesleğine Türkiye dışında devam etmeyi planladığını duyurdu.

Rafa Silva’nın menajerlik şirketi Onsoccer tarafından yapılan açıklamada, Beşiktaş’ın mevcut durumu nedeniyle futbolcunun “mutsuz” olduğu, kulübün lig ve Avrupa’da aldığı başarısız sonuçlarla “beklentilerin karşılanmaması” sebebiyle “hayal kırıklığı” yaşadığı vurgulandı.

Sinan Engin, Beyaz Futbol programında Beşiktaş’ta yaşanan Rafa Silva krizini kıymetlendirdi.

“TARİHİN EN YÜKSEK MAAŞI”

Buradaki bahis ne Sergen, ne Serdar Adalı konusu değil. Buradaki mevzu Beşiktaş konusu. Bu futbolcu Sergen’in ve Serdal Adalı’nın kadrosunda oynamıyor. Büyük Beşiktaş kulübünde oynuyor ve maaşlı bir profesyonel. Türkiye Ligi’nde çabucak hemen tabir yerindeyse Beşiktaş tarihinin de en yüksek maaşını alıyor.

“BEŞİKTAŞ’I KÜÇÜMSÜYOR”

Daha evvel Galatasaray’a teklif ettiler bu çocuğu. Okan Buruk orada açıkladı 30 küsur milyon dolar 3 yıllık denildi. Lakin Okan dedi ki Mertens falan var, Rafa’ya gerek yok. Bahis Beşiktaş’ı küçümsüyor. Beşiktaş benim ideallerimin ekibi değil diyor, proje falan diyor.

“KİMSE SÖYLEMEYECEKTİ”

Beşiktaş birinci olsaydı, şu an Serdar Adalı başarılı bir lider pozisyonunda olsaydı, Sergen Yalçın başkan grubun hocası olsaydı bugün bu çocuk çıkıp bunları söyleyecek miydi? Söylemeyecekti.

“NASIL KONUŞMAZ YA?”

Sergen ne diyor? Rafa dönem başı geldi ben mutsuzum, burada kalmak istemiyorum. Ha, husus buralara kalmamalıydı. Serdar Adalı mevzuyu daha evvelden halletmeliydi. Bugünkü basın toplantısı Sergen’le Serdar Adalı’nın yapmasına da gerek yoktu. Rafa Silva için Sergen diyor ki: “Çağırıyoruz diyor, konuşmak istiyoruz diyor, konuşmuyor.” diyor. Nasıl konuşmaz ya? Adamı gidersin, çağırırsın odaya. Konuşursun, çağırırsın odana.

“DEĞİŞİK BİR KAFADA”

Rafa Silva, Sergen’e takık belirli. Artık yorumcuyken Sergen onu eleştirmiş diye o kenara koymuş. Artık değişik bir başta bir çocuk. Ben bu bahisleri çok evvelce biliyorum. Ben futbolu bırakacağım diyor. Daha evvel oynamak istemediğini falan bunları daima beyan etmiş. Rafa Silva 28 yaşında ulusal kadrosu bırakmış. Değişik bir başta.

“TARAFTARLARDAN NE İSTİYORSUN?”

Futbolcu mu? Uygun futbolcu. Beşiktaş’ın en yeterli futbolcusu, Türkiye’nin en yeterli futbolcusu, hemfikiriz. Lakin kardeşim Beşiktaş taraftarından ne istiyorsun? Beşiktaş taraftarı seni seyretmek istiyor. Beşiktaş taraftarı seni seviyor. Sen kalkıp da Sergen Yalçın’ın ekibinde yahut Serdar Adalı’nın grubunda değilsin. Beşiktaş taraftarının, Beşiktaş topluluğunun ekibinde oynamak istemediğini belirtiyorsun. Gayelerime gelemediler diyorsun.

“BUNU GALATASARAY’DA YAP BAKALIM!”

Bu burada nedir biliyor musun? Burada Beşiktaş’ı küçümsemek vardır. Haydi Galatasaray’da yap bakalım bunu. Yapamazsın. Yapamazsın. Zira oradaki futbolcu topluluğu papaz, değişik bir futbolcu topluluğu. Hem buradaki futbolcu arkadaşlarını küçümsüyorsun. Hem teknik yöneticiyle bir sorunum var lakin yokmuş diyorsun. Eyvallah diyelim. Sergen konuşalım diyor, konuşmuyor. Bugün Sergen, koca Sergen Yalçın basın toplantısında aciz duruma düşüyor. Konuş oğlum diyoruz. Konuşmuyor. Gel diyoruz. Ne vakit egzersize çıkacağız diyor. Bekliyoruz diyor.

“ARKADAŞLARINI KÜÇÜMSÜYORSUN”

Sen maaşını alabiliyor musun? Alıyorsun. He, şunu yaparsın. Ocak ayında gelirsin. Ben şu parayı getiriyorum dersin. Beni bırakın dersin. İmza parası da aldın. 10 milyon maaş, 30 küsur maliyetim var. Hatta ben Hasan Arat’ı tebrik ettim. Son yılların en yeterli transferini yaptın diye. Yani Rafa, kardeşim. Yanındaki futbolcu arkadaşlarını küçümsüyorsun.

“TARAFTAR KULÜBÜNE SAHİP ÇIKMALI”

Başkanı sevmiyorsun. Senin sikletinde olmayabilir. Fakat burası Beşiktaş Kulübü. Burası boru değil. Sen Beşiktaş kulübünde elini kolunu sallayıp ben oynamak istemiyorum deyip gidemezsin. Getirirsin mukavelenin gereği ne paraysa şayet, beni satışa çıkarın dersin ocakta, ben şampiyonluğa oynayan bir grupta oynamak istiyorum dersin gidersin. Ancak Beşiktaş taraftarı burada kulübüne sahip çıkmalı. Kulübüne!

“BASIN TOPLANTISINA GEREK YOKTU”

Sergen’in de Serdar Adalı’nın da bugün basın toplantısına hiç gerek yoktu. Bu husus evvelce hallolacak bir husus, ufak bir mevzu bu. Çağırırsın futbolcuyu. Gel buraya kardeşim. Oynamak istemiyor musun? İstemiyorum. Ne yapacaksınız? O vakit kardeşim seni takım dışı bırakalım istiyorsan dersin oynamak istemiyorsan şu kontratın gereği de şu parayı getirirsin seni ocakta şayet çok istiyorlarsa büyük oyuncuysa seni satıyoruz dersin.

“SÜREÇ İDARESİ ÇOK HATALI”

Onun dışında bugünkü basın toplantısı o onu söyledi bu onu söyledi. Ben üzüldüm Sergen ismine. Bak Sergen ismine üzüldüm. Beşiktaş’ın lideriyle teknik yöneticisi, Türkiye’nin en büyük futbolcusu bugün biat ediyorlar Rafa Silva’ya, ne vakit gelecek diyecek. Ne yaptı Rafa Silva, baba? 30 gol katkı. Şampiyonluk var mı? Yok. Ekip şampiyonluğa gidecek ekip mı? Yok. Ne yaptı? Yapmayın. Gözünü seveyim. Beşiktaş bu kadar ufak değil. Bir Rafa Silva falan Beşiktaş’ta falan bu türlü dalga falan geçemez. Serdar Adalı da bana nazaran başarılı değildir. Süreci makus yönetmiştir. Sergen de büyük yanılgı yapmıştır. Bu basın toplantısına çıkarak bu konuşmalarla büyük yanılgı yapmışlar.

“RAFA SILVA FALAN HİKAYE!”

Serkan Reçber yok mu, bu konuşacak abi çekecek çağıracak, konuşacak. Sorun varsa Gomis de ‘Oynamıyorum.” dedi. Galatasaray taraftarı ne yaptı? Reaksiyonunu koydu. Oynamıyorum diye bir şey yok. Kimse Beşiktaş’tan falan büyük değildir. Serdar Adalı da, Rafa Silva da, Sergen de gelir sarfiyat. Ancak Beşiktaş taraftarları tribündedir. Gereğini yapacaktır. Kulübüne topluluğuna sahip çıkacaktır. Rafa Silva falan öykü, hepsi kıssa.